Prof. Dr. Oya Başak’tan miras kalan hayat ve sanat aşkı

1993 yılında başladığım Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümünde şiir, tiyatro ve kültürel teori dersleri aldığım Prof. Dr. Oya Başak, metindeki duyguyu anlatmaz yaşatırdı. Haftalarca işlenebilecek bir konuyu, bir metaforla dakikalara sığdırırdı. Rönesans şiirlerindeki aşk temasını kestane şekeri ve pergel örnekleriyle, aydınlanma çağının bilim tutkusunu sarayların geometrik bahçeleriyle anlatırdı. Her metni bir tuvale dönüştürmeyi başaran bir ressamdı Oya Başak. 

Aşıklar neden adsız?

“Bu devrin Şeytanı yalnızlık. Sarmaşık gibi her yeri sarıyor.” sözleriyle birlikte yükselen gökdelenlerin ışıltısı her yanımızı sarıyor. Gecenin karanlığında, görkemli binaların pencereleri küçücük gözüküyor. Uzak çekimde kibrit kutularına benzeyen ev ve ofislerin ruhu yok. Üst sınıfın yaşadığı daireler, mum ışığıyla aydınlatılmış hücreler gibi. “Binalar yükseldikçe insanlar küçüldü. Her şey yalnızlıktan.” der anlatıcı. Netflix dizisi Adsız Aşıklar’ın kalabalık İstanbul’unda herkes birbirinden yabancılaşmış.

Babygirl ile yeniden doğan Ibsen’in Bir Bebek Evi 

Bir Bebek Evi’nin itaatkâr ev kadınının aksine Romy, namıdiğer Babygirl, bir robotik firmasının en üst düzey yöneticisi. Çalışanları da ailesi de emrine amade. Ibsen’in savunduğu ekonomik özgürlüğe kavuşmuş. Oysa yönetmen Halina Reijn, mutluluğun başarıya indirgenemeyeceğini gösteriyor. New Yorklu patroniçenin hayatında ne eksik? 19. yüzyıldan bugüne Evin Meleği olarak görülen kadınlara yakıştırılmayan cinsel tatmin. Ibsen’in 19. yüzyılda estirdiği feminist rüzgarları günümüz New York’una taşıyan Babygirl’ü izleyin.

White Lotus’un güneşsiz yazı

Michael White’ın kara mizah dizisinde müzik, yaklaşmakta olan felaketlerin habercisi. Fakat bu fırtınanın ne zaman ne şekilde ve nasıl kopacağı belirsiz. Jenerikteki vahşi hayvanlar ve yarı çıplak savaşçılar ile egzotik Tayland hayallerine kapılırken ihtişamlı White Lotus otelinin bir korku evine dönüşeceğini hissederiz.  İlk sahnede puslu bir ormanın içine çekiliriz. Kuş seslerinin yankılandığı ormanın dumanları davetkâr. Sis bulutu, tatil köyünü öyle bir kaplar ki “Tayland’da olan Tayland’da kalır.” der Amerikalı misafirler. Güya otel, ziyaretçilerin entrikalarını gizleyip üç maymunu oynayacak. Böylece White Lotus çiçeği gibi sözde “saf” ve “erdemli” imajlarıyla ülkelerine dönebilecekler.

Adolescence, muğlak bir sebep sonuç ilişkisi        

İngiltere’nin kuzeyinde geçen Netflix dizisinin ruhsuz şehrine kuş uçuşu bakıyoruz. Aynı renkte ve boyuttaki evlerin küçük bahçeleri, hapishane avlusu gibi. Kasabayı tek renklendiren, Katie’nin sınıf arkadaşı tarafından öldürüldüğü otoparka onun anısına konan oyuncaklar. Fonda çocuklar, Sting’in “Fragile (Kırılgan)” şarkısını söylese de cetvelle çizilmiş sokaklarda kırılganlığa yer yok. Seyirciyi incel kültürüne karşı uyarırken bir an olsun derinlikten vazgeçmeyen, duygu sömürüsü yapmayan ve yönetmen Philip Barantini’nin tek plan çekimiyle baş döndüren Adolescence’ı mutlaka izleyin. 

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights