Kral Kaybederse, kulübün aşk kumarları

Zengin ve çekici Kenan Baran (Halit Ergenç) ile huzurevinde tanıştığımız dizide, kralın kaybedeceği baştan belli. Bir zamanlar kulüpte garsonluk yapan üniversite öğrencisi Fadime’nin (Merve Dizdar) eline bakacak. Karakterlerin varış noktasını az çok bildiğimiz diziyi bize izlettiren; Ertan Kurtulan, Eylem Akın ve Sedef Bayburtluoğlu’nun yazdığı senaryonun yolculuğu.

Dizinin teatral havası, geleneksel aşk üçgeni temasını farklılaştırır. Boşanan Kenan ve Handan’ın (Aslıhan Gürbüz) romantik anılarını resmeden siyah beyaz flashbackler, Yeşilçam filmlerini hatırlatsa da aşklar efsanevi değil. Jönün sürekli sevgili değiştirdiği hikâyede, duygular geçici. Jenerikte karakterlerin verdikleri havalı pozlar gibi ilişkiler de yapay. Kenan, eski karısını arayıp telefonda Selami Şahin’in “Seninle Başım Dertte” şarkısını dinletse de kalbinden “söküp atamayacağı” aşk yok. Kenan ve Handan isimlerindeki ses uyumu, ilişkilerine yansımamış.

Teatral atmosferiyle kulüp, başarılı bir mekân seçimi. Gösterişli kristal avizesi, ahşap barı, şık sofraları ve desenli camlarıyla 90’lı yılları canlandıran bir sahne. Mekânın bordo, pembe ve kahverengi dekorasyonu samimi gözükse de kumarbaz müdavimleri sahte. Poker kültürü, kulüp ile sınırlı değil. Sınıf ya da cinsiyet fark etmeksizin herkesin birbirine oyun oynadığı dizide hayat bir kumar. 

Aile içi şiddete ve yoksulluğa göğüs geren Fadime, kız kardeşlerinin aksine kartlarını iyi oynayabildiği için işletme okumaya ve garsonluk yapmaya devam eder. Paragöz babası, merhametsiz annesi, gaddar şefi ve gizemli eniştesi ile geçinebilecek zekada. Kulüpte ise güler yüzünün ardında ne düşündüğü belli olmayan bir poker surat.

Müzik, şehrin alt ve üst sınıfları arasındaki köprü. Mirkelam’ın “Her Gece” (1995) şarkısını Kenan, sevgilisi ve karısı ile konserde; Fadime ise tarlada çalışırken kulaklık ile dinler. “Bu yüzden her gece ben / Her gece üzülmüşüm” sözleri ile Fadi’nin geçim derdi ve aynı erkeğe tutkun iki kadının aşk sancıları kesişir. 

Sertaç Özgümüş’e ait jenerik müziği başrolde. Geçmişle günümüzün ritimlerini buluşturan müzik, dizinin tekinsiz atmosferiyle uyumlu. Birbirlerini sırtından usul usul hançerleyen karakterlerin adımlarıyla senkronize. Tarkan’ın şarkısı “Şeytan Azapta” ile başlayan diziye beni bağlayan Özgümüş’ün müziği.

Dizide Boğaz Köprüsü’nü ve Kız Kulesi’ni görsek de karakterler arasındaki sosyal ve ekonomik uçurum, 1990’lar İstanbul’una has değil. Cinsel ve ekonomik özgürlüğü olan kadınlarla Fadi’nin zorla evlendirilen kardeşinin hikayelerinin paralel anlatımı, geçmişten bugüne Türkiye’nin temsili.  

İzlediğimiz aldatma hikayesi aslında bir hükmetme sevdası. Kenan, Handan’ı en yakın arkadaşı Özlem (Nilperi Şahinkaya) ile aldatıp “Onu evimize sen soktun sen hatalısın.” diyecek kadar kibirli. Suçu asla kendinde aramayan patronun çalışma arkadaşları emrine amade. Fadi’nin baskıcı babası da kendi çapında bir kral. Dizi, sözde güçlere nasıl taptığımızı gösterirken karakterlerin aksine Kenan’ı baş tacı etmez.

Anlatıcı Fadi’ye göre Kenan, “avına av olan bir avcı.” Kenan’ın kaybediş yolculuğu, kulüpteki iş görüşmesinden önce vazoyu düşürüp kıran Fadi’yi hafife aldığında başlar. Anlatıcının, Kenan yerine yoksul bir ailenin kızı olması güç dengelerinin değişeceğinin sinyalidir. 

Dedikoducu elit karakterlerin birbirlerine rol kestiği dizide, Fadime’yi canlandıran Merve Dizdar’ın yaşı önemli mi? Cannes ödüllü oyuncu, istese değil üniversite ortaokul öğrencisini de oynar. Öncelikle kendisi inanıyor o yaşta olduğuna. 

Yağmur Taylan, Durul Taylan ve Cem Toluay’ın yönettiği bölümlerin dramatik yapısı birbirine benzese de sevgisiz büyümüş yoksul bir kadının yükseliş hikayesini merak ediyorum. İntikam ve güç dinamikleri neredeyse her dizide olsa da aşıkların poker oyuncularına dönüştüğü Kral Kaybederse, kulüp mekânı ve jenerik müziğiyle fark yaratıyor. 

About the author

Ayşe Naz Bulamur is a Professor of English in the Department of Western Languages and Literatures at Boğaziçi University, Istanbul. She holds a PhD in Literary Studies from the University of Wisconsin-Milwaukee. She has articles on the works of British, American, and Turkish writers, such as Margaret Fuller, Hannah W. Foster, A. S. Byatt, Edith Wharton, Elizabeth Gaskell, Erendiz Atasü, Theresa Hak Kyung Cha, and Martin Amis. She is the author of Victorian Murderesses: The Politics of Female Violence (Cambridge Scholars Publishing, 2016). Her research focuses on postcolonial theory, urban theory, feminist criticism, and nineteenth-century and contemporary fiction.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights