December 21, 2024

May December

“Mayıs Aralık” anlamına gelen “May December” deyimi, sevgililerin arasındaki yaş farkına referans verir. Todd Haynes’in yönettiği filmdeki aykırı çiftin yirmi dört yıllık birlikteliği, 1997’de Amerikalı öğretmen Mary Kay Letourneau’nun 12 yaşındaki öğrencisiyle ilişkisi, hapiste doğurması ve çiftin evliliğini hatırlatır. Filmin orijinal ismi yaş farkını mevsimlerle resmederken Türkçe çevirisinin amacı sanki izleyiciyi “bir skandalın peşinden” sinemaya getirmek. Halbuki kimin neyin peşinde olduğunun belli olmadığı bu çok katmanlı filmde bütün toplum bu skandalın yazarı. 

İlk sahnede Marcelo Zarvos ve Michel Legrand’ın bizi sarsan etkileyici müziği eşliğinde Elizabeth (Natalie Portman), yeni filminde canlandıracağı Gracie (Julianne Moore) ve genç eşi Joe (Charles Melton) ile tanışmaya Savannah, Georgia’ya gelir. Elizabeth’in araba sürdüğü ağaçlı yol, güneşli olduğu kadar karanlık. Yeri göğü kaplayan palmiyeler, bizi tedirgin ediyor. Dalların hışırtısıyla filmin vurucu müziği karıştığında, ailedeki dengelerin altüst olacağını hissediyoruz. İki kadının tanıştıklarında birbirlerine gülümsemeleri, sıcak olduğu kadar yapmacık. 

Bu gergin atmosferi huzurlu doğa manzaralarıyla resmeden film, ahlakçılığa sığınmıyor. Aslında film, “bir skandalın peşinde” değil. Bir zamanlar Amerika’yı sallayan cinsel taciz davasından didaktik bir senaryo yazmak çok kolay olurdu. “Suçlu” ve “kurban” tiplemelerinden uzak durarak bize farklı bakış açıları sunan filmde tek bir günah keçisi yok.

Her karakter, Gracie ve Joe’nun ilişkisini farklı okuyor. Elizabeth’in sevgilisine göre bir çocukla birlikteliğinden dolayı “hiç utanç ve suçluluk” hissetmeyen kadında “kişilik bozukluğu” var. Oysa Gracie’nin avukatı, “sırılsıklam aşıkları” Romeo ve Juliet’e benzetiyor! Katilleri savunurken bile New York Times’a çıkmadığını belirten avukat, halkın cinayetten çok çiftin evliliğine tepki vermesine şaşırıyor. “Biz birbirimizi seviyoruz” diyerek kendini savunan Gracie’ye göre aşk yasa tanımaz. 

Gracie’nin Joe ile tanıştığı yaştaki Elizabeth (36), bütünleştiği karakterinin adeta bir suç ortağı. Aktris, onun saç stilini, makyajını, kareli elbiselerini ve mimiklerini taklit ederken iki kadın bir oluyor. Ayna karşısında birbirlerine ruj sürdükleri sahnede inanılmaz bir çekim var. Çiftin sevişirken yakalandığı evcil hayvan dükkanında Elizabeth’in kurduğu seks fantezisi, neredeyse gerçeği kadar ürpertici. Filminde, 13 yaşındaki Joe’yu oynayacak aktörün çekici olmasını isteyen yıldız ve ekrandaki bir çocuğun seksapelliğine önem veren izleyici de ayıpladıkları skandalın birer parçaları. 

Bizi sonsuz bir griliğe sürükleyen filmde kimse masum değil. Gracie’nin bir önceki evliliğinden olan oğlu, “kafadan kontak” annesinin günlüğünü bir film şirketinde müzik süpervizörlüğü pozisyonu karşılığında Elizabeth’e satmaya çalışıyor. Film, bir evin dış duvarına asılı Amerikan bayrağını yakın çekime alarak sansasyondan faydalanmaya çalışan materyalist toplumla dalga geçiyor. 

Film, didaktik mesajlardan kaçarken romantizm rüzgarına da kapılmıyor. Üç çocuklu çiftin yatak odasından gözüken nehir manzarası ancak bu kadar ürkütücü olabilir. 13 yaşında âşık olduğuna inandırılan ve çocukluğunu yaşayamadan baba olan Joe, bahçesindeki çiçek gibi kopartılmış. Kök salmasına, kişiliğinin oluşmasına izin verilmemiş. Belki yetiştirdiği böcek ve kelebekler gibi kafeste. 

Ne kadar Elizabeth’e kurban olmadığını söylese de mesafeli duruşu ve tutuk ifadesi ne hissettiğini tam bilemediğini gösteriyor. Ve sonunda bir gece, “Ya o tür kararlar vermeye hazır değilsem? Ya o zamanlar çok gençsem? Ben 13 yaşındaydım. Söylediğimiz kadar âşıksak neden konuşamıyoruz?” diye soruyor karısına. Tadilattaki boş havuzları da çiftin arasındaki boşluğu yansıtıyor.

Bazı eleştirmenler, Elizabeth’in lise öğrencileriyle yaptığı söyleşide filmlerdeki seks sahnelerinin nasıl çekildiğini anlatarak sınırı aştığını vurgulamış. Aslında “Ya zevk alıyormuş gibi yapıyorsun ya da zevk aldığını saklıyorsun” diyerek ekrandaki romantizmin büyüsünü bozuyor. “Gerçek” hayatındaki sevişmeleri de film setindekiler kadar sahte. Set bitince rolden çıkamayan aktrisin film çekilirken “Gittikçe gerçeğe yaklaşıyoruz” demesi de kurgu ve gerçek arasındaki çizgiyi bulandırıyor. 

Filmin sarsıcı final sahnesinden, bir seyircinin Natalie Portman’ın 36 yaşındaki karakterinden daha yaşlı gösterdiğini düşünerek gerçek yaşını sorgulamasıyla çıkıyorum. Demek bir kadın oyuncunun fiziksel görünüşü, belki de şimdiye kadar sergilediği en iyi performanstan daha önemli. Kızının lise mezuniyet töreninde askılı değil de tombul kollarını kapatan bir elbiseyi tercih etmesini söyleyen Gracie’nin güzellik kriterlerini paylaşmamız üzücü. Size bir an olsun huzur vermeyecek bu filmi mutlaka izleyin.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights