December 21, 2024

Dr. Mürüvet Esra Yıldırım ile Selmin Zeki Hanım üzerine 

Moda Sahnesi’nde izlediğim Selmin Zeki Hanım: Hasta Adamın Kızı oyununun senaristi Dr. Mürüvet Esra Yıldırım ile yollarımız Boğaziçi Üniversitesinde kesişti. Yüksek lisansını Kültürel İncelemeler alanında, doktorasını da Atatürk Enstitüsünde yaparken birçok kitap projemde asistanlık yaptı. Esra’nın tez jürilerinden benim araştırmalarıma uzanan akademik iş birliğimiz yıllar boyu devam etti. Senaryosunu yazdığı Selmin Zeki Hanım’ın, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin 31. Tiyatro Ödülleri’nde Yılın Metni adayı olduğunu öğrendiğimde gurur duydum. Mürüvet Esra Yıldırım ile senaryo yazma yolculuğunu konuştuk:

Sevgilim Kaç, cinsiyetçi klişelerden kaçan bir yapboz

Sevgilim Kaç’ın açılış sahnesinde genç, sarışın ve masum bakışlı bir kadının kafasından kanlar akıyor. Üstünde sadece iç çamaşırları ile can havliyle kaçan kadın, ansızın kapınızı çalıyor. Ölümle pençeleşen birini evinize alır mısınız yoksa kapıyı kilitleyip “beladan” uzak mı durursunuz? Kapıyı çalan ya ölümün ta kendisiyse? 

Rüzgârlı Şehrin Emily’si Paris’te Esiyor

“Rüzgârlı Şehir” lakaplı Şikago’da her sabah azimle koşan Emily Cooper, “ilerici” Amerika’nın sembolüdür. Koşusunu tamamladığında telefonundaki kişisel asistan uygulaması, hedefine 18 saniye daha hızlı ulaşmış Emily’yi tebrik eder. Kendisiyle yarışan, hırslı, genç ve fit pazarlama uzmanı; Amerikan rüyasının reklam yüzüdür.  

Şahmaran dizisinin efsane ile sancılı ilişkisi

Adana’ya akademik araştırmaları için gelen Şahsu, Şahmaran efsanesine uzanan geçmişini keşfeder. Ailesini yıllar önce terk etmiş dedesiyle yüzleştiğinde ve Maran’a âşık olduğunda yarı insan yarı yılan Marların dünyasına katılır. Umur Turagay ve Bertan Başaran’ın yönettiği ve Pınar Bulut’un senaryosunu yazdığı dizi, Yılan Kalesi’nde yaşadığı varsayılan Şahmaran’ın hikâyesine farklı bir yorum getirebilir mi?

RU, Aşkın yaşı var mı?

İlişkilerde yaş farkını ters düz eden bu iki filmin popülerliğine rağmen RU’da Reyan (38) ve Uzer’in (18) aşkı tasvip edilmedi. Amerikan yapımlarında hoşgörüyle izlenen “aykırı aşk” hikayesi, kendi kültürümüze yakıştırılmadı. Aksanı nedeniyle “yabancı” olduğu düşünülebilecek Reyan ile “Türk kadını oğlu yaşındaki erkeği sevemez.” yargısı ister istemez desteklense de dizi tepki çekti. Oysa Meryem Uzerli ve Burak Berkay Akgül arasındaki kimya öyle güzel tutmuş ki ben yaş farkına dikkat etmedim. 

New York’ta Bir Gece, Sean Penn ile taksi yolculuğu

Christy Hall’ın yönettiği filmdeki tek olay, New York’ta yaşayan genç ve güzel bir kadının havaalanından evine doğru yaptığı bir taksi yolculuğudur. Bilgisayar programcısı Girlie’nin (Dakota Johnson) hayatına; katıldığı bir toplantı, dostlarıyla eğlendiği bir parti ya da sevgilisiyle geçirdiği romantik bir randevu üzerinden de şahit olabilirdik. Peki onu neden iş, aile ya da arkadaş ortamında değil de taksi şoförü Clark (Sean Penn) ile yaptığı sohbetler üzerinden tanıyoruz?

Woody Allen’ın Şans Eseri’nden Olimpiyatlar’a kanlı Paris

“Şans Eseri” Olimpiyatlar’ın açılış tarihinde Türkiye’de gösterime giren filmde Paris, Fransa’nın eşitlik ilkesinden uzak. Açılışta Marie Antoinette’in 1793’te idam edilmeden önce hapsedildiği Conciergerie’de konser veren Gojira metal grubu, Paris’in özgürlükçü imajını sorguladı. Giyotinle kesilmiş kafasını elinde taşıyan ve kanlar içinde şarkı söyleyen kraliçe, şehrin karanlık geçmişini hatırlattı. Woody Allen’ın son filminde ise şiddet günümüz Paris’inde kol geziyor. Adaletten yoksun şehirde hayat bir pamuk ipliğine bağlı.

Zeytin Ağacı ve toplumsal tarih

1988’de Bursa’da başlayan Zeytin Ağacı’nın anlatıcısı Doktor Ada, belki de hatırlamadığımız geçmişin bir yerlerde kayıtlı olabileceğini düşünür:

“Tatlar, kokular, anlar bir gün tekrar hatırlanmak üzere en doğru zamanı bekler. […] Ve geçmiş biz unutsak bile bizi etkilemeye devam eder mi?”

Nuran Evren Şit’in senaryosunu yazdığı Netflix dizisinde, geçmiş günümüzde. Ayvalık’ta yaşayan karakterler geçmişleriyle hesaplaşırken biz tarihimize doğru bir yolculuğa çıkarız.

Anne, Kalk! Mobilyacıda satılan mutluluk

Niclas Larsson’un trajikomik filminde 82 yaşında şık ve bakımlı bir kadın, oğullarıyla birlikte gittiği mobilyacıda yeşil bir koltuğa oturup kalır. Saatler geçse de evine dönmek istemez. Endişelenmeye başlayan David’in “İyi misin?” sorusuna annesi, “İyiyim, sadece sizinle gelmiyorum.” cevabını verir. En sevdiği restorana bile gitmek istemez. Kanepeden zorla kaldırılırsa dükkânın merdiveninden bilerek düşüp kafasını patlatacaktır. Anne, koltuk uğruna neden ölümü göze alır? 

Beckett’ten Lanthimos’a Merhamet Hikâyeleri   

Yorgos Lanthimos’un son filmindeki en büyük tehlike, bilerek ve isteyerek boyun eğilen otoritenin tanrılaştırılmasıdır. Üç farklı hikâyeden oluşan Merhamet Hikâyeleri’nde, şirkette ya da sosyal çevredeki kuralları çiğneyenleri tutuklayacak bir polis ya da yargılayacak bir hâkim yok. Eğitimli ve kariyer sahibi karakterler bile ölümcül ve gelişigüzel kaidelere gönülden bağlı. Patronların ya da tarikat liderlerinin buyruklarına körü körüne uyanlar için merhamet, hiç gerçekleşmeyecek bir masal.

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights