January 22, 2025

Sanat doğal değil kurgusaldır

Biz sanatseverler gerçeklik fantezisine kapılırız. Heyecanla takip ettiğimiz hikayelerin otantikliğine inanmak isteriz. Bu gerçeklik sanrısıyla sinema ve edebiyatta sempati duyduğumuz karakterlerle birlikte ağlar ve güleriz. Oysa sanatın İngilizcesi “art,” yapay anlamına gelen “artificial” kelimesinden gelir. Sanat doğal değil, kurgusaldır. 

Kızılcık Şerbeti’nde Annelik Temsilleri

Kızılcık Şerbeti, belki de ilk defa emzirmeyi kutsamak yerine ne kadar zorlu bir süreç olabileceğini ekrana yansıtıyor. “Anne yapamam şu an ne olur çok acıyor” diye haykıran Nilay’a kayınvalidesi hayretle bakar. Gelininin karın ağrısını ve mide bulantısını “şımarıklık” ve “kapris” olarak nitelendirir. “Bunalımda da olsan bunalımlı halinle emzireceksin çocuğu” diyerek gelinini kocasına şikâyet eder. Pembe’ye bir annenin kendisini de düşünmesi gerektiği öğretilmemiş ki gelininin fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarına duyarlı olsun. 

Bir Düşüşün Anatomisi: Müzik ve Mekânın Büyüleyici Tezatlığı

2023 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi alan Justine Triet’in filmi, ilk sahnesindeki mekân ve müziğiyle seyirciyi mıknatıs gibi çekiyor. Uçsuz bucaksız, ıssız, karla kaplı Fransız Alpleri’nde üç katlı bir dağ evindeyiz. Evin salonundan çatıya çıkan merdivenlerin başındayız. Parmaklıklı tırabzanlar, korkuluklar ve sandalyelerle hapishaneyi andıran ahşap evin üst katına davetliyiz. Görüşümüzün parmaklıklarla kısıtlandığı evde, hayatını evlilikle sınırlandıramayan Sandra (Sandra Hüller) gibi tutukluyuz. Çatıdaki üçgen pencerelerden aşağıya farklı çerçevelerden baktığımızda, Samuel’in (Samuel Theis) güya karısı uyurken balkondan düşüşünün tek bir anatomisi olamayacağını hissediyoruz. Savcı, avukat ve polisin aynı roman yazarı çift gibi senaryolar ürettiği meta film, cinayet mi kaza mı ikilemimizle adeta dalga geçiyor.

Frankenstein Uyarlaması Yaratılan’ın Yaratamadığı Ne?

Yaratılan, hiç bilmediğimiz Osmanlı rivayetleriyle örülü bir senaryoda dirilebilirdi. İşte o zaman tarihimizin susturulmuş hortlaklarıyla yüzleşebilirdik. Osmanlı’yı kendi efsanelerinden çok bir İngiliz romanı ve İngilizce bir şarkı üzerinden resmeden dizi, geçmişe farklı bir bakış açısı kazandırıyor mu? 

Dolunay Katilleri: Amerikan Tarihine Yakılan Bir Ağıt

Üç buçuk saat süren filmin neredeyse hiç ilerlememesinin sebebi, her ırkın eşit olduğu bir Amerika hayaline tutunmaması. Toplumsal değişime inancı olmayan Dolunay Katilleri’nde bir doruk noktası yok. İlk sahneden konusunu bildiğimiz ve merak unsuru taşımayan film, geleceğe ümitle bakmıyor.

Yargı’nın Funda Arar ve Caspar David Friedrich ile Muhteşem Dönüşü

Senarist Sema Ergenekon ve yönetmenler Ali Bilgin ve Beste Sultan Kasapoğulları, gözü yaşlı aşıkların uzun uzun bakıştığı alışılagelmiş sahneler sunmak yerine bizi sahnede Funda Arar’ın üzerine oturduğu enstrüman taşıma kutusundaki maktulle göz göze getiriyor. 

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights