New York’ta Bir Gece, Sean Penn ile taksi yolculuğu

Christy Hall’ın yönettiği filmdeki tek olay, New York’ta yaşayan genç ve güzel bir kadının havaalanından evine doğru yaptığı bir taksi yolculuğudur. Bilgisayar programcısı Girlie’nin (Dakota Johnson) hayatına; katıldığı bir toplantı, dostlarıyla eğlendiği bir parti ya da sevgilisiyle geçirdiği romantik bir randevu üzerinden de şahit olabilirdik. Peki onu neden iş, aile ya da arkadaş ortamında değil de taksi şoförü Clark (Sean Penn) ile yaptığı sohbetler üzerinden tanıyoruz?

Kötü Oyuncu: kurgu ve gerçeğin tehlikeli buluşması

Jorge Cuchi’nin yönettiği filmin ilk sahnesinde genç bir kadının, kocasının oğluyla yaşadığı aşk merakımızı uyandırır. Araba kullanan sevgilisine, “Kocam her iş seyahatine gittiğinde uçağı düşsün istiyorum.” diyen kadın, eşi sağ salim eve döndüğünde bunalıma girer. Biz tam senaryodaki “cici anne” fantezisine kapılmışken arabanın aslında bir film seti karavanına bağlı olduğunu görürüz. Arabanın arka koltuğunda saklanan ses sorumlusu, birden ortaya çıkıp tuvaleti geldiğini haykırdığında cinsel gerilim sonlanır. Setteki ışıklar yandığında, “kötü niyetli kimse” anlamına gelen filmin orijinal “Bad Actor” adının sadece kocasının ölümünü arzulayan kadın olmadığını fark ederiz. 

May December

“Mayıs Aralık” anlamına gelen “May December” deyimi, sevgililerin arasındaki yaş farkına referans verir. Todd Haynes’in yönettiği filmdeki aykırı çiftin yirmi dört yıllık birlikteliği, 1997’de Amerikalı öğretmen Mary Kay Letourneau’nun 12 yaşındaki öğrencisiyle ilişkisi, hapiste doğurması ve çiftin evliliğini hatırlatır. Filmin orijinal ismi yaş farkını mevsimlerle resmederken Türkçe çevirisinin amacı sanki izleyiciyi “bir skandalın peşinden” sinemaya getirmek. Halbuki kimin neyin peşinde olduğunun belli olmadığı bu çok katmanlı filmde bütün toplum bu skandalın yazarı. 

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights