Yargı içinde Yargı

Yargı’daki son cinayet, İstanbul’dan ayrılıp güney sahillerinde yeni bir başlangıç yapma düşlerimizin öldürülmesiydi. Issız bir adada ölüme terk edilen Savcı Ilgaz kurtulunca karısı Ceylin yaşadıkları tehlike çemberinden uzaklaşıp sakin ve güvenilir bir kasabaya taşınmak ister. Muğla’da ağaçlar arasında ve deniz kenarındaki yeni evleri aslında bir cinayet mahallidir. Neşeyle ziyaret ettikleri Kaunos Kral Mezarları ise ölümün habercisidir. Huzurlu bir sayfiye hayallerini, müstakil evlerinin bahçesinden çıkan ceset yerle bir eder. Rüyalarındaki ev bir cennet değil, yılanlı bahçedir. 

Dizilerdeki Türkiye de Değişti

Ve dizilerde bu fırtınaları geçici de olsa dindirebilen tek sihirli güç, aşk! Heteronormatif kurgulanan aşklar, zıt kutuplar arasında köprü kuruyor. Ömer’de müezzinin kendisinden yaşça büyük ve boşanmış bir banka çalışanına, Kızılcık Şerbeti’nde başı açık Doğa’nın tutucu Fatih’e, Magarsus’ta yönetici Damla’nın tahsili olmayan Turgut’a duyduğu aşkla birlikte sınıf, eğitim seviyesi ve inanç farklılıklarına rağmen aynı çatı altında buluşabilecek bir toplum hayaline tutunuyoruz. 

Hayat Sahnesinde Aktris

Soner Caner’in yönettiği ve Hakan Bonomo’nun senaryosunu yazdığı dizinin adının Yasemin yerine Aktris olması bana William Shakespeare’in As You Like It (1623) oyunundaki meşhur sözlerini çağrıştırıyor: “Bütün dünya bir sahnedir / Ve bütün erkekler ve kadınlarsa sadece birer oyuncu / Girerler ve çıkarlar / Ve bir kişi birden çok rolü oynar…” Shakespeare, çağdaş yazarlardan yüzyıllar önce rol ve gerçek arasındaki çizgiyi siler. İngiliz şaire göre aşık, öğrenci, ebeveyn rollerini oynadığımız hayat bir performanstır. Toplumun bizden beklediği rolleri çalışır en iyi şekilde sahneleriz. Oyun ve gerçeğin birbirine geçtiği dizide sadece Pınar Deniz’in başarıyla canlandırdığı seri katil Yasemin değil, peşindeki komiser ve birlikte çalıştığı eski karısı da birer aktör ve aktris. 

Yargı: CİNAYET MAHALLİNDE AŞK

Bir olay yeri bu kadar mı seksi olur? Issız ve karanlık ormanın ortası sarı şeritlerle çevrilmiş… Bir yerlerde kurşun olmalı ya da ceset. İnceleme ekibi ayrılınca Ceylin Ilgaz’ı tam da cinayetin işlendiği noktada öpmek istiyor. Fakat romantik savcı diyor ki olmaz, böyle hatırlamamalıyız ilkleri. Dizilerde sıklıkla izlediğimiz Boğaz ya da çiçek manzaralı öpüşme sahnelerinden sonra cinayet mahallinde aşka gelen kadın ne kadar etkileyici!  Ne zaman, nerede, nasıl yakınlaşmak istediğine kendi karar veriyor. Erkek nazlanıyor bu sefer. Ortamı uygun bulmuyor.

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights