Uçurtmayı Vurmasınlar, her ev birer cezaevi ve herkes birer tutsak

Tunç Başaran’ın 1989’da yönettiği ve MUBİ’de gösterime giren Uçurtmayı Vurmasınlar, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından tutuklanan Feride Çiçekoğlu’nun aynı adlı kitabından uyarlandı. Filmde, eski bir siyasi mahkûm olan İnci’nin cezaevi günlerine döneriz. Kadınlar koğuşunda tanıştığı 5 yaşındaki Barış ile dostluğu sayesinde hapishanenin korku ile örülmüş duvarlarını aşma hayaline tutunuruz.

New York’ta Bir Gece, Sean Penn ile taksi yolculuğu

Christy Hall’ın yönettiği filmdeki tek olay, New York’ta yaşayan genç ve güzel bir kadının havaalanından evine doğru yaptığı bir taksi yolculuğudur. Bilgisayar programcısı Girlie’nin (Dakota Johnson) hayatına; katıldığı bir toplantı, dostlarıyla eğlendiği bir parti ya da sevgilisiyle geçirdiği romantik bir randevu üzerinden de şahit olabilirdik. Peki onu neden iş, aile ya da arkadaş ortamında değil de taksi şoförü Clark (Sean Penn) ile yaptığı sohbetler üzerinden tanıyoruz?

Woody Allen’ın Şans Eseri’nden Olimpiyatlar’a kanlı Paris

“Şans Eseri” Olimpiyatlar’ın açılış tarihinde Türkiye’de gösterime giren filmde Paris, Fransa’nın eşitlik ilkesinden uzak. Açılışta Marie Antoinette’in 1793’te idam edilmeden önce hapsedildiği Conciergerie’de konser veren Gojira metal grubu, Paris’in özgürlükçü imajını sorguladı. Giyotinle kesilmiş kafasını elinde taşıyan ve kanlar içinde şarkı söyleyen kraliçe, şehrin karanlık geçmişini hatırlattı. Woody Allen’ın son filminde ise şiddet günümüz Paris’inde kol geziyor. Adaletten yoksun şehirde hayat bir pamuk ipliğine bağlı.

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights