Oscar Adaylarının Geçmişle Hesaplaşması

2024 Oscar töreninde, sanatın tarihi ve politik rolünü vurgulayan meta-filmler parladı. Christopher Nolan’ın 7 ödül kazanan filminde Oppenheimer, şiir ve resme duyduğu aşkla atom bombasını yaratır. Katledilen Amerika yerlilerine ağıt yakan Martin Scorsese ise David Grann’in Dolunay Katilleri kitabından ilham alır. Hansel ve Gretel’de çocukları fırında pişiren cadıyı bir Nazi subayıyla buluşturan İlgi Alanı, tarihi masallarla yazar. İlk sahneden konusunu bildiğimiz ve merak unsuru taşımayan filmler, geleceğe ümitle bakmaz. 

Zeki Demirkubuz, ne rüya ne de gerçek bir Hayat

Hayat, ataerkil düzeni eleştirirken karakterlerin derinliğinden uzaklaşıyor. Sanki Rıza dışındakiler birer tipleme: Rıza’yı şiddete karşı uyaran şefkatli dede, “Türkiye’de herkes istediğine inanır” deyip ailesini üniversitede okuduğuna inandıran genç, karısını takip eden kıskanç koca, ezilen ev kadını ve hep babasının onayını bekleyen Hicran. Toplumsal meseleler çok boyutlu karakterler üzerinden irdelenebilirdi. Rıza’nın soyadı gibi “uysal” olmaması ve ismi “ayrılık” anlamına gelen Hicran’ın ailesinden kopamaması bariz çelişkiler. Karakterler üzerinden işlenen derin yaraları düşünürken kendimi sinemadan çok derste hissettim.

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights